Ha-Mim Sureleri Belaği Tefsiri 6 - Casiye Suresi - Muhammed Muhammed Ebu Musa - İşaret Yayınları
Ürün Açıklaması
Câsiye Sûresi’nin hem başında, hem de sonunda el-azîzül-hakîm isimleri zikredilmiştir. Böylece Sûre’nin son kısmı, tekrar başlangıcına bağlanmıştır. Bu ibare Ahkâf Sûresinin başında da gelmiştir: ?? ??? ???????? ?????????? ???? ???????? ?????????? ?????????? [Hâ, Mîm. (Bu) kitabın indirilmesi azîz, hakîm Allahtandır] (Ahkâf/1-2), yani el-azîzül-hakîm ibaresi, aynı isimlerle başladığı Câsiye kapısını kapatırken, başını hatırlatmış, sonra da Ahkâf Sûresinin kapısını açmıştır. Bu iki sûredeki benzerlik, Kur’ânda başka hiçbir yerde yoktur. Yani, sûrenin bir ibareyle başlaması, sonunda tekrar aynı ibarenin gelmesi ve arkadan başlayan sûrenin de aynı ibareyle başlaması sadece burada görülen bir durumdur.
Mühim olan, Câsiye ve Haşr Sûreleri arasındaki apaçık benzerliği görmektir. Her ikisi de el-azîzül hakîm isimleriyle başlamış ve bitmiştir. Kur’ânda bunlardan başka böyle bir sûre yoktur. Bunun sırrını bilmiyoruz, ama bu iki sûrenin isimleri arasında da benzerlik görüyoruz. Câsiye, bütün ümmetlerin toplanarak kitaplarına çağırıldıklarını ifade eder. Haşr Sûresindeki haşr ise, kitap ehlinin ilk haşr için diyarlarından çıkarılmasını ifade eder. Her iki sûrenin ismi de kalabalığın toplanması manasındadır. “Câsiye” ismi yerine “Şeriat” dense ve şeriatın aslında, “etrafında insanların toplandığı su yolu” olduğu düşünülse, bu mana ehl-i kitabın toplanmasına ve ilk haşr için diyarlarından sürülmelerine benzetilebilir. Ehl-i kitabın ilk haşr için diyarlarından sürülmesi, dünyadaki hesap ve cezalarıdır. Bu da âhiretteki hesap ve cezaya benzer. Câsiye ehlinin dalâletleri hakkındaki sözler de, ilk haşr için diyarlarından çıkarılanların dalâletlerine oldukça benzemektedir.
- Marka
- İşaret Yayınları
- Yazar
- Muhammed Muhammed Ebu Musa
- Sayfa
- 334 Sayfa
- Kağıt
- 2. Hamur Kağıt
- Boyut
- 17.00x24.00 cm
- Basım Yılı
- Ekim 2020
- Barkod
- 9789753503853