Bir Dağ Masalı - Uğur Bolat - Peron Kitap
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 11.11 TL | 11.11 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 11.11 TL | 11.11 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 11.11 TL | 11.11 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 11.11 TL | 11.11 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 11.11 TL | 11.11 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 11.11 TL |
Havale / Eft | 11.11 TL |
Posta Çeki | 11.11 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Bir Dağ Masalı - Uğur Bolat - Peron Kitap
Hücum yeleğinin altına sakladığı çocukluğundan korkarak bir kaç adım ileriye atıldı Metehan. Neden sonra durdu. Ayaklarına baktı. Çıplaktı. Ve güvercin ölülerinin üstüne basarak kaçırıyordu çocukluğu. Ayakları kan içinde. Kulakları sağır olmuştu. Ağır makineli tüfek hala suskundu... Çınlama sarmıştı her yanı. Sesler, çığlıklar duyulmuyordu. Sadece içindeki ufaklık fısıldıyordu Metehan’a.
“Oyalanma.”
Elini tüfeğine attı. Parçalanmıştı. Beylik tabancasını eline aldı ve can havliyle ateşe başladı. Bir karartı yaklaşıyordu. Adım adım, nefes nefes yaklaşıyordu. Düşmanının giydiği Mekap’ın sesi karanlığı deliyordu.
Işıklar saçarak kalktı düştüğü kuytu yerden. Bir kez daha katil olmuştu.
Mutluydu...
Yüzüne vuran şarapnel parçalarına karışıyordu boş kovanların sesi. Umursamazcasına sakindi. Kalbi çarpıyordu. İçindeki çocuk çok korkmuş yine divanın altına saklanmış ağlıyordu. Tekrar kalktı ayağa. Gözünü gezden arpacığa oturttu ve çekti tetiği. Bir düşman soluk daha kesilmişti.
Ortalık sessizdi.
Sağırlaşmış çığlıklarını savurdu etrafa. Gökyüzünün manasız karanlığı avuç içlerinin terine karışıyordu, ceplerine siliyordu geçmişini. Lanet olsun kaçıncı lekeydi bu. Ağır aksak öksürdü. Botunun bağı gevşemişti.
“Siktir et.” dedi.
Zaten tek çözülen botlarının bağı değildi, dizleri de gitmişti. Bin yıldır ırkına ait toprağa oturdu. Gecenin karanlığı avuç içlerini kanatıyordu. Ah bu ağrı. Evlat acısı gibi sarıyordu dört bir yanını. Askerlik arkadaşı gibi, ilk sevdiği, ilk terk edildiği gibi. Anası babası hariç küfürler gibi. Bilmem kaç tane şairin yarası gibi. Kin kusar gibi... Aslında sevişse belki geçerdi. Bir vızıltıyla attı kendini yere. Arkasından kalkan tozdan anladı. Ona bakan biri daha vardı...
Dağların o kanlı vadilerinde bir masal, bir efsane, bir hayat, bir Metehan vardı. Yıllarca süren savaşın en onulmaz yaraları dillere dolandı. Gerçek ve hayalin cenderesinden sağ çıkan olmadı. Metehan bile sağ çıkamadı...
Yazar Uğur Bolat’ın tanıklığını yaptığı bu sürükleyici eser, bir polisin kahraman olmak için Şahadet şerbetini içmek yerine kendi engelinde kıvranırken bulduğu süreci anlatıyor. Dili sade, kurgusu ve olay örüntüsü tam kıvamında destansı bu eser ile kendinizi gerçeğin göbeğinde acıya gark olurken bulacaksınız. Yüreğimizden merhamet, dilimizden dualar eksilmesin. Bu memleket hepimizin...