Küskün Mızıka - Aylin Yıldız - İnsancıl Yayınları

9786055958251
25.00 TL
Stokta yok
Favori Listesine Ekle
Kargo Bilgisi

500TL ve üzeri Kargo Ücretsiz.

Ödeme Bilgisi

Küskün Mızıka - Aylin Yıldız - İnsancıl Yayınları

Aylin Yıldızın şiir dosyası elimde. Çoğunu daha önce okumuştum. Topluca değerlendirirken şairin dünyasında yolculuğa çıktım. Şunu apaçık söylemeliyim. Bu dünyayı sevdim. Bu dünyada neler var. Şimdi ona bakalım.

Küskün Mızıkada insan doğayla içiçe deviniyor. Bir çocukla yaprağın kımıldanaşı yanyana geliyor sözgelimi. Yaşlıca bir kadının bembeyaz saçlarında bahar güneşinin ışıkları parıldıyor. Pembe çiçeklerin sarmaş dolaş dalları sevgililerin tutkuyla sarılışıyla benzeştiriliyor.

Apaçık söyler Aylin Yıldız. Küçük, yalın, mutlu yaprakların / Sıcaklıkları yayılıyor odamın her yanına / Herkes değil / Yaşamı anlamak isteyenler / Duyumsayabilir onların sıcaklıklarını.

Güneşle konuşuyor şair. Öğlene doğru ilerlerken zaman / Göremiyorum gökyüzünde seni / Belli ki yağmurla yüklü kara bulutlar kıskanmış olmalı/ Sıcaklığını paylaşmanı benimle. derken güneş anlam değiştiriyor. Güneş kavuşulmak istenen aydınlığa dönüşüyor.

Üzerine düşünerek / şiirler yazarak / Sıcaklığının değdiği / Doğadaki her türle / Her nesne üzerine / Koşmaktayım sana / Zihnimde en güzel duygular / İçimde soluya soluya büyüyen / Rodrigonun Concierto de Aranjuezi coşkuyla ulaşılması düşlenen bir yaşam yolculuğudur. Güneş geleceğin çağrılmasıdır. Güneşle koşma isteği yaşam yolunu belirleme tutkusunu anlatır. Doğa, şairin nesnesidir.

İşçi Haticenin şiirini yazarken de onun yaşamını canlandırarak söyler sözünü. Güneş, ay ve karanlık buluşurlar şiirde. Karanlığı sever Hatice / Güneşin battığı / Ayın yavaş yavaş kendini / Gösterdiği saatleri / Karanlığı bekler Hatice/ Elinin altındaki / Gürültülü makineden kurtulmayı / Kendini eve atıp / O gıcırdayan somyanın üstüne uzanıp / Ağrısını dindirmeyi boynunun, belinin / Karanlığı sever Hatice / Karanlıkta kurar düşlerini / Sonra uykuya dalar / Yarım kalır düşleri de yaşamı gibi. Hatice, düşlerini ancak karanlıkta kurabilir. Sabahtan akşama dek çalışan Hatice ancak dinlenirken kendine dönebilir. Zamanı kendinin değildir.

Küskün Mızıkada beton, kum, fındığın içindeki kurtçuk, sanat taşlayıcılarınca yıkılan heykel, betona kuma bulanmış işçi giysileri, Pozantıdaki insan yiyicilerin ellerindeki çocuk dile gelir. Filozoflar da şiirlerinde soluk alır. Hapishanedeki yangında ölenler için Comayaguadan seslenen Gitarı yazmıştır Aylin Yıldız. İlle de yakınında olan bitenlerle ilgilenmesi gerekmez. Aylin Yıldızın dünyasına giren her konu şiirinde yerini alıyor. Aylin Yıldızın coşkun seslenişi lirik bir şiirin ardına düşeceğini gösteriyor.

Küskün Mızıkada lirik anlatım ben diliyle dışlaşıyor. Sözgelimi Kendimin kılmak istiyorum bahar seni diyor. Hiç doymamış bir çocuğum güneyin kuru topraklarında ya da İsyanını hüznüne gizlemiş bir mızıkanın ezgisini duyuyordum diyor. Şiirlerini okurken Türkiyede olagelenler gözünüzün önünden geçiyor. Şairin etkilendiklerini somut olarak görebiliyorsunuz. Sınır boylarında bombalanan kaçakçıların kanı damlıyor / Dizelerime mazot kokusu, tütün kokusu / Yanık et kokusu siniyor derken de lirik anlatımın sürdüğü görülür.

Mardin ezgisinden Ganalı Salomona, Comayaguada Seslenen Gitardan, Pozantıdaki çocuğa, Pozantıdaki çocuktan Güney Afrikada Toyi Toyi dansına insan konuşur şiirlerinde.

Aylin Yıldız şiir yolculuğunun ilk durağında geniş bir anlam bütünlüğünden sesleniyor. Bu sesleniş, insanı yaşamıyla birlikte kavrayan gerçekçi bir gözlem gücünü gösterir bize. Aylin Yıldızın gözlem gücü insan adına konuşmayı sürdürmelidir. Şiir okurunun şairden beklentisi de budur. Konuşan sözcükler...

-Berrin Taş-, Kasım 2012, Taksim

Sayfa:
80 Sayfa
Kağıt:
2. Hamur Kağıt
Boyut:
13.50x20.00 cm
Barkod:
9786055958251