12 Eylül 1980 Darbesi Ekseninde Sivas Olayları - Bekir Çöl - Yüzleşme Yayınları
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 120.00 TL | 120.00 TL |
2 Taksit | 60.00 TL | 120.00 TL |
3 Taksit | 42.40 TL | 127.20 TL |
4 Taksit | 32.10 TL | 128.40 TL |
5 Taksit | 25.92 TL | 129.60 TL |
6 Taksit | 21.80 TL | 130.80 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 120.00 TL | 120.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 120.00 TL | 120.00 TL |
2 Taksit | 62.40 TL | 124.80 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 120.00 TL | 120.00 TL |
2 Taksit | 60.00 TL | 120.00 TL |
3 Taksit | 41.60 TL | 124.80 TL |
4 Taksit | 31.50 TL | 126.00 TL |
5 Taksit | 25.44 TL | 127.20 TL |
6 Taksit | 21.40 TL | 128.40 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 120.00 TL | 120.00 TL |
2 Taksit | 62.40 TL | 124.80 TL |
3 Taksit | 42.00 TL | 126.00 TL |
4 Taksit | 31.80 TL | 127.20 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 120.00 TL |
Havale / Eft | 120.00 TL |
Posta Çeki | 120.00 TL |
Kapıda Ödeme | 135.00 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +15,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
12 Eylül 1980 Darbesi Ekseninde Sivas Olayları - Bekir Çöl - Yüzleşme Yayınları
12 Eylül İhtilalinden öncesine muhtelif isimler verebilirsiniz. Bence en yakışanı, “kara günler” olsa gerek. Gerçekten o günlerde Türkiye’nin üzerinde kara bulutlar dolaşıyordu. Sabahtan evinden çıkanın akşam eve sağ salim dönme garantisi yoktu. Asayiş yerinde olmadığından hiçbir müessese sağlıklı çalışmıyordu. İşçiler daima grevde, fabrikalar üretim yapamıyor, enflasyon % 100’ün üstünde seyrediyordu. 115 turda bile Cumhurbaşkanı seçilemedi, meclis defaatle toplanıp geri dağılıyordu. Bu kadar zor badirelerden geçen devleti idare etmek için meclis çoğunluğu olan bir hükümet kurulamıyor, memleketi Demirel’in azınlık hükümeti idare ediyordu.
O günlerde Türkiye’nin ahvalini bir gazeteye yazdığım yazıyla şöyle tasvir ediyordum: “Ben bir küçük kasabada oturuyorum. Kasaba halkı bu anarşi yüzünden dörde ayrıldı. Bizim kasabanın bir camisi var, kasabaya yeterli gelmese de hiç yoktan iyidir. Dindar kesimin ihtiyacını karşılıyordu. İşte o dörde ayrılan gruptan en azılısı olan ‘sol cephe’ bir türlü caminin varlığına tahammül edemiyordu. ‘Bu devirde camiye ne gerek var? Bu gericiliktir, orta çağ zihniyetidir. Bizim cami ile minare ile işimiz olmaz, bizim sistemimizde Allah inancına yer yoktur. Biz camiyi yıkıp ateist (dinsiz) bir rejim kuracağız.’ diye bağırıyor ve dediklerini yapmak için de ellerinden geleni yapıyorlardı.”