3 Kafadarın Dönüşü - İskan Tolun - Babıali Kitaplığı
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 201.60 TL | 201.60 TL |
2 Taksit | 100.80 TL | 201.60 TL |
3 Taksit | 71.23 TL | 213.70 TL |
4 Taksit | 53.93 TL | 215.71 TL |
5 Taksit | 43.55 TL | 217.73 TL |
6 Taksit | 36.62 TL | 219.74 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 201.60 TL | 201.60 TL |
2 Taksit | 100.80 TL | 201.60 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 201.60 TL | 201.60 TL |
2 Taksit | 100.80 TL | 201.60 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 201.60 TL | 201.60 TL |
2 Taksit | 100.80 TL | 201.60 TL |
3 Taksit | 69.89 TL | 209.66 TL |
4 Taksit | 52.92 TL | 211.68 TL |
5 Taksit | 42.74 TL | 213.70 TL |
6 Taksit | 35.95 TL | 215.71 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 201.60 TL | 201.60 TL |
2 Taksit | 100.80 TL | 201.60 TL |
3 Taksit | 70.56 TL | 211.68 TL |
4 Taksit | 53.42 TL | 213.70 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 201.60 TL |
Havale / Eft | 201.60 TL |
Posta Çeki | 201.60 TL |
Kapıda Ödeme | 216.60 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +15,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
3 Kafadarın Dönüşü - İskan Tolun - Babıali Kitaplığı
Cemil, o çakır, sert bakışlarıyla; yüzünden bir şeyler arayarak bakıyordu, derinden, uzun uzun. Bu uğursuz sessizliği bozmaya can atar gibiydi, lakin, bir felaket duyacak diye de korkmuyor değildi. İçinden besmele çekerek cesaret devşiriyordu, tekmil bedeninden, ruhundan, kasvetle. Elbette Zînê de. Zaten o renkten renge giriyordu...
“Çok kötü bir şey yoktur inşallah, dedi içinden. Biraz toparlanmıştı, o çakır, sert bakışları yumuşamıştı. Artık, umar gözlerle yumuşacık bakmaya başladı ve hemen de merakına yenildi, yekindi. Bu sessizliğe daha fazla dayanamadı, ayakta duran Zînêye şöyle bir göz atıp döndü:
“Dilinin altında vardır bir şeyler, Bako. Kötü bir haber olduğu aşikâr; bu belli oldu, hem de apaşikâr. Evet Bako, bu, su götürmez bir gerçektir artık. Allah vere de çok kötü bir şey değildir. Ben sormaktan korkuyorum, sen de söylemekten. Çocuklara ne oldu? De haydi söyle de daha fazla bize eziyet etme, lütfen. Umarım ölüm falan yoktur. Derken tekrar bir heykel gibi duran dert kumkuması Zînêye geri döndü; deviniyordu artık, habire...
“Hele şükür bizim Muzo görüş kapsamı alanına girdi. Hah, şimdi de görüş menzilimde,” diye kısa boyuna atfen espriyi patlatıyordu. Yılmaz Güney neşeliyken arkadaşı Müzaffer Göktaşa, “Muzo” diyordu, ciddi iken de hep, “Diyarbakırlı.”