Ankara - Hüseyin Akın - Çizgi Kitabevi Yayınları
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.25 TL | 140.25 TL |
2 Taksit | 70.13 TL | 140.25 TL |
3 Taksit | 49.56 TL | 148.67 TL |
4 Taksit | 37.52 TL | 150.07 TL |
5 Taksit | 30.29 TL | 151.47 TL |
6 Taksit | 25.48 TL | 152.87 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.25 TL | 140.25 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.25 TL | 140.25 TL |
2 Taksit | 72.93 TL | 145.86 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.25 TL | 140.25 TL |
2 Taksit | 70.13 TL | 140.25 TL |
3 Taksit | 48.62 TL | 145.86 TL |
4 Taksit | 36.82 TL | 147.26 TL |
5 Taksit | 29.73 TL | 148.67 TL |
6 Taksit | 25.01 TL | 150.07 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.25 TL | 140.25 TL |
2 Taksit | 72.93 TL | 145.86 TL |
3 Taksit | 49.09 TL | 147.26 TL |
4 Taksit | 37.17 TL | 148.67 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 140.25 TL |
Havale / Eft | 140.25 TL |
Posta Çeki | 140.25 TL |
Kapıda Ödeme | 155.25 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +15,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Ankara - Hüseyin Akın - Çizgi Kitabevi Yayınları
Sizin hiç Ankara’da dayınız oldu mu? Benim bir kere oldu. Dayımdan ummazdım bunu kahroldum! İstanbul’da çözülmez işlerin içerisine girmiştim. Çözülmez dedimse yanlış anlamayın, bürokratik, kırtasiye işleri anlayacağınız. Babam yıllar sonra aslında benim bir dayımın olduğunu ama onun dar zamanlarda ortaya çıktığını kulağıma doğru fısıldayıverdi.
Ben ona aklımda iyi kalsın ve diğer vilayetlerdeki sahici dayılarımla karıştırmayayım diye “dar zaman dayısı” adını vermiştim. Çok büyük bir kapıdan giriliyordu dayımın bulunduğu yere. İlk kez o zaman inanmıştım dayımın ne denli büyük olduğuna. Her kapı bir diğerine açılıyor bir sürü koridordan geçiyordum. Yakamda ziyaretçi kartımla kaç merdiven çıktım bilmiyorum. Sonra bir refakatçi bayan eşliğinde yıllar sonra ilk kez karşılaşacağım dayımın odasına doğru yürüdüm. Dayım olacak adam sanki dünyanın bütün problemlerini gönüllü olarak üstlenmiş bir civanmert edasıyla meşguliyetini ima edercesine başıyla beni selamladı. Dilimin döndüğünce en kısa cümlelerle neden orada olduğumu anlatmaya çalıştım. Aslında beni dinlemiyor sadece dinliyormuş gibi yapıyordu. Önündeki neye yaradığı anlaşılmayan kâğıda adımı soyadımı yazarken ilk kez beni hiç unutmasın diye doyasıya “dayı” diye söylemeye hazırlanıyordum ki o benden evvel davrandı: ...