Ay Kocaman Gece Uzundu - Latife Doğanay Çağlayan - Meşe Kitaplığı
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 212.50 TL | 212.50 TL |
2 Taksit | 106.25 TL | 212.50 TL |
3 Taksit | 74.38 TL | 223.13 TL |
4 Taksit | 56.31 TL | 225.25 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 212.50 TL |
Havale / Eft | 212.50 TL |
Posta Çeki | 212.50 TL |
Kapıda Ödeme | 227.50 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +15,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Ay Kocaman Gece Uzundu - Latife Doğanay Çağlayan - Meşe Kitaplığı
“… Bu akşamüstü bu masada yapayalnız ne yapıyorum? Ne istiyorum? Kendime acı çektirmek mi? Geçmişte kaybolmak ya da kendimi bulmak mı? Mevsimlik bir çiçek gibi solmak ya da köklerimi yeniden canlandırmak mı? Ya bu yolculuk da doldurmazsa boşluklarımı, hatta daha da büyütürse onları ne yapacağım? Bütün şehirlerimi, benim olmayanları bile tek tek gezecek miyim?”
Cemre bir sabah kendi hayatına uyanamaz. Ne şehirler eskisi gibidir ne aynalar tanıdıktır artık. Yaşadığı büyük acının ardından, ne sokaklar ona aittir ne de bedeni. Ay ışığı sadece izler, gece susar. Cemre artık görünmeyen duvarlarla çevrili bir iç mahkemede yürür gibidir.
Bu roman, bir kadının varoluşunu yeniden tanımlama çabasının, içsel bir yolculuğun hikâyesidir. Sessizlikle konuşulan bir hüzün, karanlıkta örülen bir direniş…
Simone de Beauvoir’a selam durarak, “kadın doğulmaz, kadın olunur” demekle kalmaz Cemre, rahmini gömer. Bu sembolik eylem, yalnızca bir organı değil, ona yüklenmiş ideolojik anlamları da toprağa verir. Artık kadınlık ne doğurganlığa ne de cinselliğe indirgenebilir. Kadınlık, onun için her seferinde yeniden doğan, tanımı asla sabitlenemeyen bir arzudur; kendi kendini icat eden “karanlık bir kıta”.
Cemre’nin hikâyesi, okuyucuyu yalnızca bir karakterin değil, kadınlık kavramının da izini sürmeye çağırıyor. Bazen kendimizi anlayabilmek için, önce kendi hayatımızın romanını okumamız gerekir.
Agâh Aydın
Psikoterapist, Psikiyatrist