Bilgeliğin Yedi Sütunu Kitap 1 - Thomas Edward Lawrence - Urzeni Yayıncılık
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 337.50 TL | 337.50 TL |
2 Taksit | 168.75 TL | 337.50 TL |
3 Taksit | 119.25 TL | 357.75 TL |
4 Taksit | 90.28 TL | 361.13 TL |
5 Taksit | 72.90 TL | 364.50 TL |
6 Taksit | 61.31 TL | 367.88 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 337.50 TL | 337.50 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 337.50 TL | 337.50 TL |
2 Taksit | 175.50 TL | 351.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 337.50 TL | 337.50 TL |
2 Taksit | 168.75 TL | 337.50 TL |
3 Taksit | 117.00 TL | 351.00 TL |
4 Taksit | 88.59 TL | 354.38 TL |
5 Taksit | 71.55 TL | 357.75 TL |
6 Taksit | 60.19 TL | 361.13 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 337.50 TL | 337.50 TL |
2 Taksit | 175.50 TL | 351.00 TL |
3 Taksit | 118.13 TL | 354.38 TL |
4 Taksit | 89.44 TL | 357.75 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 337.50 TL |
Havale / Eft | 337.50 TL |
Posta Çeki | 337.50 TL |
Kapıda Ödeme | 352.50 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +15,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Bilgeliğin Yedi Sütunu Kitap 1 - Thomas Edward Lawrence - Urzeni Yayıncılık
Arap cephesinde çalışırken hiçbir şeyi kabul etmemeye kararlıydım. Kurul, Araplara sonradan öz yönetim vaadi vererek bizimle birlikte savaşmaları için asker yetiştirdi. Araplar kuruluşlardan çok şahıslara önem verir. Beni Britanya Hükümetinin bir temsilcisi olarak gördüler ve bu vaatleri onaylamamı istediler. Bu komploya dahil olmak zorunda kaldım. Sözümün değeri ne olursa olsun onlara ödüllendirileceklerinin garantisini verdim. Ateş altında geçen iki yıllık ortaklığımızda hükümetimin de benim gibi samimi olduğunu düşünmeye alıştılar. Bu umutla birlikte harika işlere imza attılar ama ortaklığımızdan gurur duymak yerine kendimden utandım.
Savaşı kazandığımız an bu vaatlerin geçersiz olacağı en başından belliydi. Dürüst bir rehber olabilseydim onlara eve dönmelerini, böyle şeyler için hayatlarını riske atmamaları gerektiğini söylerdim ama Arapları ellerinde silahlarla, kendilerinden emin bir şekilde son zaferlerine doğru yönlendirirsem Büyük Güçler’e adil bir pazarlık yapılabileceği yönünde kendimi avutuyordum. Başka bir deyişle, irade ve güce sahip baş- ka bir lider göremediğim için seferlerden sağ çıkacağımı ve sadece Türkleri savaş alanında değil, kendi ülkemi ve müttefiklerini de mecliste yenebileceğimi varsaydım. Bu küstahça bir varsayımdı. Başarılı olup olmadığım belli değil ama Arapları bilmeden, böyle bir tehlikeye sokmak için hiçbir iznimin olmadığı da açık. Doğudaki ucuz ve tez gelen zaferimiz için Arap yardımının gerekli olduğuna ve kaybetmektense kazanıp sözümüzü tutmanın daha iyi olduğuna inanarak sahtekarlığı göze aldım.