Bir Daha Leyla ile Mecnun Yazılmayacak - Emrullah Zorlu - Eski Yeni Yayınları
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 144.50 TL | 144.50 TL |
2 Taksit | 72.25 TL | 144.50 TL |
3 Taksit | 50.09 TL | 150.28 TL |
4 Taksit | 37.93 TL | 151.73 TL |
5 Taksit | 30.63 TL | 153.17 TL |
6 Taksit | 25.77 TL | 154.62 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 144.50 TL |
Havale / Eft | 144.50 TL |
Posta Çeki | 144.50 TL |
Kapıda Ödeme | 159.50 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +15,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Bir Daha Leyla ile Mecnun Yazılmayacak - Emrullah Zorlu - Eski Yeni Yayınları
Aşkın Toplumsal Ölümüne Dair Bir Sosyoloji
Aşkın tarihsel, kültürel ve toplumsal dönüşümünü sosyolojik bir perspektifle ele almaktadır. Emrullah Zorlu, klasik Leyla ile Mecnun anlatısından hareketle aşkın toplumsal hafızadaki yerini, değişen duygusal rejimleri ve modern dünyadaki anlam kaybını tartışır. Eser, beş bölümde; feodal toplumun “karşılıksız ve uzak” aşk anlayışını, şehirleşmenin getirdiği bireyselleşmiş ve rasyonelleştirilmiş aşk biçimlerini, dijitalleşmenin yarattığı yüzeyselleşmiş ilişkileri ve modern yalnızlık endüstrisini inceler. Yazar, aşkın yalnızca bireysel bir duygu değil, toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel değerlerle şekillenen bir olgu olduğunu vurgular. Mecnun’un çölü, bir coğrafyadan ziyade toplumsal düzene karşı bir duruşun metaforu olarak okunur; Leyla’nın sessizliği ise kadınlık, bekleyiş ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sembolü olarak değerlendirilir. Modern çağda aşk, algoritmalar, veri analizleri ve sosyal medya kültürü içinde ticarileşmiş, duygusal derinliğini kaybetmiştir. Eser, aşkın kaybını bir kültürel yas olarak ele alırken, yeni bir toplumsal aşk imkânının var olup olamayacağını sorgular. Heidegger, Fromm, Bauman, Illouz, Giddens, Barthes gibi düşünürlerden yararlanılarak geliştirilen analizlerde, aşkın bireysel tatminin ötesinde toplumsal anlam üretimindeki rolü tartışılır. Kitap, aşkın bugünkü durumunu eleştirel biçimde analiz etmekte, geçmişin derinlikli bağları ile günümüzün yüzeysel ilişkileri arasında karşılaştırmalar yaparak okuyucuya hem sosyolojik hem de felsefi bir bakış sunmaktadır.