Düş Değil - Emre Falay - Yazılama Yayınevi
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 75.00 TL | 75.00 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 75.00 TL | 75.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 75.00 TL | 75.00 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 75.00 TL | 75.00 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 75.00 TL | 75.00 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 75.00 TL |
Havale / Eft | 75.00 TL |
Posta Çeki | 75.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Düş Değil - Emre Falay - Yazılama Yayınevi
Taksim Meydanı’nda imza masasının ziyaretçisi bir tartıcı çocuk, plazalarla çevrili yaşamla uyumsuz bir beyaz yakalı, sepetinde kalanları eylemcilere veren bir limon satıcısı, mücadelenin estetiğinin arayışında birbirlerine sevdalarını keşfeden iki genç insan, Ankara sokaklarında pişmanlığın esiri olmak yerine umudu kovalayan bir doktor…
Düş Değil…
Gündelik sıradan hayatın da, büyük eylem günlerinin de içindeki, yanımızdan geçip giden insanların öyküleri…
“Yukarı yürüdü. Kaldırımlarda baharın ha bitti ha bitecek, yazın ise eli kulağında kokusunu bir müjde gibi sunan ağaçlara baktı. Derin derin çekti içine bu taze havayı. Çocuklar okullarından çıkmış, kahkahalarla şakalaşarak yürüyordu. Ballıbaba’nın köşesindeki çiçekçinin önünde kediler oynaşıyordu. Berber Ali’nin iki koltuğu yine doluydu. Yaşı ilerlemiş olanlar balkonlarda ya da bina önlerindeki küçük bahçelerde ılık akşam güneşi ile kemiklerini ısıtıyor, işlerinden dönenlerin yolunu gözlüyorlardı. Semt kreşinden çıkan çocuklar anne babalarının ellerinden tutmuş, “uçtu-uçtu”ya başlamışlardı bile.”