Gerçeklik, Arzu ve Göçebelik Üzerine - Deleuze Etait La - Çizgi Kitabevi Yayınları
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 161.50 TL | 161.50 TL |
2 Taksit | 80.75 TL | 161.50 TL |
3 Taksit | 57.06 TL | 171.19 TL |
4 Taksit | 43.20 TL | 172.81 TL |
5 Taksit | 34.88 TL | 174.42 TL |
6 Taksit | 29.34 TL | 176.04 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 161.50 TL | 161.50 TL |
2 Taksit | 80.75 TL | 161.50 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 161.50 TL | 161.50 TL |
2 Taksit | 80.75 TL | 161.50 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 161.50 TL | 161.50 TL |
2 Taksit | 80.75 TL | 161.50 TL |
3 Taksit | 55.99 TL | 167.96 TL |
4 Taksit | 42.39 TL | 169.58 TL |
5 Taksit | 34.24 TL | 171.19 TL |
6 Taksit | 28.80 TL | 172.81 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 161.50 TL | 161.50 TL |
2 Taksit | 80.75 TL | 161.50 TL |
3 Taksit | 56.53 TL | 169.58 TL |
4 Taksit | 42.80 TL | 171.19 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 161.50 TL |
Havale / Eft | 161.50 TL |
Posta Çeki | 161.50 TL |
Kapıda Ödeme | 176.50 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +15,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Gerçeklik, Arzu ve Göçebelik Üzerine - Deleuze Etait La - Çizgi Kitabevi Yayınları
Hayal Edin...
Bir teorinin seyahat ettiğini, sosyolojik düşünceye ortadan başlandığını ya da coğrafyanın, felsefe yapmanın uzamını oluşturduğunu hayal edin... Yeryüzünde katledilen gerçekliği yeniden yaymak için jeo-felsefi bir çaba harcayarak düşünce ile yaşam arasında oluşan derin çatlağı onarmaya çalışan birini hayal edin... Temsillerin ve imajların güdümünde bir toplumsal tiyatro yerine; üretimin, yaratmanın, yayılmanın ya da göçebeliğin kaçış çizgilerini düşünün... Bilinçdışının ekonomik, politik ve toplumsal alana doğrudan nasıl bağlandığının esas problem olduğunu belirtip arzu akışlarının tarihsel süreç içerisinde yerli-yurtlu makina, despotik makina ve kapitalist makina tarafından kesintiye uğratıldığını tüm insanlığa göstermeye çabalayan birini hayal edin ve anlamaya çalışın... Anlamaya çalışın, çünkü; yerli-yurtlu makinanın, bedenleri kayıt altına alarak damgaladığını, anlamın ilkin böyle kontrol edilmek istendiğini anladığımızda... İlksel makinanın yetersiz kaldığı zaman diliminde, despotik makinanın bir üst kodlama arzusuyla kapma aygıtını icat edip toplumsal makinayı değiştirdiğini anladığımızda... Gücünü kodlanmış tüm akışları çözerek onları yersiz-yurtsuzlaştırıp sınırlarını olabildiğince genişletip böylece aksiyomatik bir dinamizm kazanan kapitalizmin, gerçekliğin baş düşmanı olduğunu anladığımızda... Evet anladığımızda... Organsız bedenimizi edinip göçebe düşüncelerimizle etik bilinci harekete geçirerek kapitalizmin dış sınırına tutunabiliriz. Şizofren gibi, yani göçebe, yersiz-yurtsuz ve bedensiz... Deleuzeyen bir çabayla elbette. Bu çaba değil midir ki gerçekliği arzu edilebilir bir bilince dönüştürüp toplumsal makinayı harekete geçirerek ötekini anlamaya oluştan başlamak? Azınlık oluş, kadın oluş, hayvan oluş... Bu çaba değil midir ki toplumsal kayıt yüzeyi olarak bedeni, kapitalist sociusa kurban vermeden rizomatik bağlantılar kurmasına izin verip akışların önünü açmak? Nihayetinde önü açılan akışların, minör olanı, yani gerçeği, yani sahiciliği, yani etiği toplumsalın merkezine yerleştirmesi içten bile değildir.