Hayır, Evet’ten Önce Gelir! Hukuk(Suzluk) Yazıları - Sibel Özbudun - Ütopya Yayınevi
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 216.00 TL | 216.00 TL |
2 Taksit | 108.00 TL | 216.00 TL |
3 Taksit | 76.32 TL | 228.96 TL |
4 Taksit | 57.78 TL | 231.12 TL |
5 Taksit | 46.66 TL | 233.28 TL |
6 Taksit | 39.24 TL | 235.44 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 216.00 TL | 216.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 216.00 TL | 216.00 TL |
2 Taksit | 112.32 TL | 224.64 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 216.00 TL | 216.00 TL |
2 Taksit | 108.00 TL | 216.00 TL |
3 Taksit | 74.88 TL | 224.64 TL |
4 Taksit | 56.70 TL | 226.80 TL |
5 Taksit | 45.79 TL | 228.96 TL |
6 Taksit | 38.52 TL | 231.12 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 216.00 TL | 216.00 TL |
2 Taksit | 112.32 TL | 224.64 TL |
3 Taksit | 75.60 TL | 226.80 TL |
4 Taksit | 57.24 TL | 228.96 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 216.00 TL |
Havale / Eft | 216.00 TL |
Posta Çeki | 216.00 TL |
Kapıda Ödeme | 231.00 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +15,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Hayır, Evet’ten Önce Gelir! Hukuk(Suzluk) Yazıları - Sibel Özbudun - Ütopya Yayınevi
Çaresiz kaldığım zamanlarda gider, bir taş ustası bulur, onu seyrederim. Adam belki yüz kere vurur taşa. Ama değil kırmak, küçücük bir çatlak bile oluşturamaz. Sonra birden, yüz birincide taş ikiye ayrılıverir. İşte o zaman anlarım ki; taşı ikiye bölen o son vuruş değil, ondan öncekilerdir, diyen Jacob Riis’in sözünü anımsayarak; asla kuşku duymadık: Bu hikâyenin sonu -mutlaka- tatlıya bağlanacaktı... Yani bizde sonrakiler bizim gibi yargılanmayacaklardı! Onlar, bizim mağduru olduğumuz hak(sızlık) ve hukuk(suzluk)a maruz kalmayacaklardı... Hatta bu konuda yazdıklarımızı, yani mahkeme savunmalarımız okuyanlar, Bunlar da mı yaşanmıştı? diye soracaklar şaşkın şaşkın... Hatta mahkemelerin çoğu işsizlikten kapanacaktı... Mahkemeler karşısında yargılanırken biz hep bu hayalleri kurduk, kelepçemin demiri seni pulluk yapacağım diyerek... Gelmesi kaçınılmaz olan gelecekteki gerçeği müjdeleyen hayallerimiz, ütopyalarımız; bizden biri olan Ahbarik Hrantın, günah keçileri ilan edilenlerin, devletin duvarları ardına kapatılanların, sürgüne gönderilenlerin, kurşunlananların, yani hasılı suda balık, havada kuş, toprakta karınca kadar çok olan onların insan(lar)ımızın ele avuca sığmaz çocuksu sevda ve aşklarıyla beslendi... Bize düşense mahkemeden zindana -onlardan öğrendiğimiz gibi- aşktan ve hayattan vazgeçmeden, bizi insan kılan şeylere ihanet etmemek oldu...