İstanbul’da Üç Yıl Cilt 3 - Charles White - Kitap Yayınevi
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 352.50 TL | 352.50 TL |
2 Taksit | 176.25 TL | 352.50 TL |
3 Taksit | 123.38 TL | 370.13 TL |
4 Taksit | 93.41 TL | 373.65 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 352.50 TL |
Havale / Eft | 352.50 TL |
Posta Çeki | 352.50 TL |
Kapıda Ödeme | 367.50 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +15,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
İstanbul’da Üç Yıl Cilt 3 - Charles White - Kitap Yayınevi
Charles White (1793-1861) Eton Koleji’nden 1805’te mezun olduktan sonra orduya katıldı. 1830-31 arasında sekreterliğini yaptığı Lord Ponsoby 1832’de Britanya’nın Osmanlı İmparatorluğu elçiliğine atandı. White onun elçiliği sırasında 1841’de İstanbul’a geldi ve Telegraph gazetesi muhabiri olarak kentte üç yıl kaldı. Three Years in Constantinople; or, Domestic Manners of the Turks in 1844 (İstanbul’da Üç Yıl; veya, Türklerin Örf ve Adetleri) adlı kitabı bu uzun ikameti sırasında edindiği bilgi ve izlenimlerin ürünüdür. White böyle bir eseri yazma ihtiyacını neden duyduğunu birçok Batılı seyyahın eserlerinden söz ederek şöyle aktarıyor: “... sözünü ettiğimiz bu yazarların çalışmaları Osmanlı payitahtındaki yaygın örf ve âdetlere pek az ışık tutmaktadır... Öte yandan modern seyahatname yazarlarının aktardıkları bilgilerin nerdeyse tümü ya romantizm sınırına dayanan bir üslupla ya da öylesine abartılı ve göz boyar biçimde anlatılmıştır ki, yabancıları aydınlatmaktan çok onları yanıltır. Dolayısıyla İstanbul’a gelen yabancıların çoğu, yerel âdetlerin nerelerden kaynaklandığı, anlamları ve tam olarak ne oldukları konusunda tam bir cehalet içindedir; kitaplardan ya da onlara yardımcı olanlardan doğru açıklamalar alamadıkları için de geldikleri gibi giderler, ama bir farkla; alelacele yaptıkları gözlemler ve edindikleri yanlış bilgilerden ötürü ve Türk halkının savunulması mümkün olmayan zaaflarıyla iyi nitelikleri arasında hiçbir ayırım yapmadıkları için çoğu kez farklı siyasal çıkarlar ve dini antipatilerin körüklediği geçmişten gelen önyargılara yeni yanlış anlamalar ekleyerek ayrılırlar.” Charles White üç ciltlik dev eserinin üçüncü cildinde Osmanlı haremi ve saray halkı, fincancılar, kakmacılar, mumcular, aşevleri, kasaplar, fırıncılar, değirmenciler ve uncular, kazancılar, hakkâklar, yüzük, mühür ve tılsımlar, ev ve giyim eşyası, düğünler, afyon ve aşk iksiri tüccarları, berberler, sünnetçiler, eyerciler, atlar, köpekler, hamamlar, hamallar, taşçılar, türbeler, mezarlıklar ve mezar taşları gibi konuları işlerken saray ve kent kapılarını, Bozdoğan Kemeri’ni, Haliç’i, Süleymaniye, Parmakkapı, Atpazarı, Direklerarası ve Etmeydanı’nı da anlatıyor. Diğer ciltlerde yaptığı gibi halk arasında dolaşan söylenti ve hikâyeleri aktarmayı ihmal etmiyor. White kitabını Türklerin karakteriyle ilgili gözlemleriyle bitiriyor.