Kınalı Parmakların Büyüsü - Ramazan Yılmaz - Gülnar Yayınları
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 48.75 TL | 48.75 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 48.75 TL | 48.75 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 48.75 TL | 48.75 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 48.75 TL | 48.75 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 48.75 TL | 48.75 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 48.75 TL |
Havale / Eft | 48.75 TL |
Posta Çeki | 48.75 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Kınalı Parmakların Büyüsü - Ramazan Yılmaz - Gülnar Yayınları
Sıtkı çok düşünceliydi, neresinden baksa hayra yoramıyordu yaşadıklarını ama kendince bir haklılık payı çıkardı olanlardan, “Benim babam, okuma yazmanın önemini kavrayamadı; iki inek, bir eşek önümde, beni dağda bayırda, ovada yazıda dolandırdı durdu ama ben oğlumu sonuna kadar okutacağım. Yükselebildiği kadar yükselsin, okusun, adam olsun. Büyük adam olamazsa bile, hiç değilse arkamdan bir dua okuyacak kadar dini bütün bir evlât olsun. Ben şimdi neyim böyle? Ölsem, mezarda bile toprağım, benim gibi bir kara cahili kucaklamaktan azap içinde kalır!” diyor, olanların sebebini kendinde buluyordu.
Adam, biricik oğlu Naci’yi işte böyle samimi duygularla Yalvaç İmam Hatip Okulunun orta kısmına yazdırdı. Bu ümitle tam iki sene erzak, temiz çamaşır, odun taşıdı kasabadan. Çoğu zaman bir kamyon bile bulunmazdı da; yağmurlu, karlı soğuk kış günlerinde at sırtında, bazen eşekle Yalvaç yollarına düşerdi. Sırtında heybesiyle, Yalvaç caddelerinde tipik bir yerli halk imajı çizerdi...