Kuruluşundan Günümüze Siyasi ve Manevi Hilafet - Ali Arslan - İskenderiye Yayınları
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 255.00 TL | 255.00 TL |
2 Taksit | 127.50 TL | 255.00 TL |
3 Taksit | 90.10 TL | 270.30 TL |
4 Taksit | 68.21 TL | 272.85 TL |
5 Taksit | 55.08 TL | 275.40 TL |
6 Taksit | 46.33 TL | 277.95 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 255.00 TL | 255.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 255.00 TL | 255.00 TL |
2 Taksit | 132.60 TL | 265.20 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 255.00 TL | 255.00 TL |
2 Taksit | 127.50 TL | 255.00 TL |
3 Taksit | 88.40 TL | 265.20 TL |
4 Taksit | 66.94 TL | 267.75 TL |
5 Taksit | 54.06 TL | 270.30 TL |
6 Taksit | 45.48 TL | 272.85 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 255.00 TL | 255.00 TL |
2 Taksit | 132.60 TL | 265.20 TL |
3 Taksit | 89.25 TL | 267.75 TL |
4 Taksit | 67.58 TL | 270.30 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 255.00 TL |
Havale / Eft | 255.00 TL |
Posta Çeki | 255.00 TL |
Kapıda Ödeme | 270.00 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +15,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Kuruluşundan Günümüze Siyasi ve Manevi Hilafet - Ali Arslan - İskenderiye Yayınları
Siyasi bir kurum olan Halifeliği, Papalık benzeri görmenin Halifelik kurumunun kuruluş gerekçesine uymadığı açıktır. Zira Hilafet, manevi bir kurum değil, dünyevi bir kurumdur. Ancak Emevilerden başlamak üzere Saltanat sahiplerinin kendilerini kutsallaştırma ihtiyacı ve halifeleri masum kabul ederek kutsallaştıran Fatimi anlayışının etkisi tarih içinde Halifeliğe bir ulviyet kazandırmıştı. İlk halifeler Hz. Muhammed’in halefi olarak anılmaktan çekinirken, Osmanlı son döneminde, Dolmabahçe Sarayı’nın önünden geçen gemilerin geçişlerine karışamayan, saraylarının karşısındaki yabancı şirketlerde çalışanların izin almasını bile sağlayamayanların, İlahî Halifeliği çağrıştıran “zilullah-i fi’l’-arz” sıfatını kullanmalarını anlamak pek mümkün değildir. Allah’ın dünyadaki vekili anlayışına evrilen bu problemi ortadan kaldırmak için, “Peygamberî Halifelik” kavramının kullanılması gerçeğe uygun olacaktır. Zira Halifeliğin çıkış noktası İslami bir devleti yöneten Hz. Muhammed’in vefatı üzerine onun idari görevini devam ettirecek ehil bir halefin seçilmesiydi. Osmanlı padişahları da dâhil hiç kimsenin Allah’ın dünyadaki vekili veya gölgesi olması mümkün değildir. Tabi küçük grupların kendi liderlerini halife ilan etmesi ve kutsallık atfetmelerinin İslami hilafet tecrübesiyle bir ilgisi de yoktur.