Reklamcılık ve Manipülasyon - Yalçın Çetinkaya - Büyüyen Ay Yayınları
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 187.50 TL | 187.50 TL |
2 Taksit | 93.75 TL | 187.50 TL |
3 Taksit | 66.25 TL | 198.75 TL |
4 Taksit | 50.16 TL | 200.63 TL |
5 Taksit | 40.50 TL | 202.50 TL |
6 Taksit | 34.06 TL | 204.38 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 187.50 TL | 187.50 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 187.50 TL | 187.50 TL |
2 Taksit | 97.50 TL | 195.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 187.50 TL | 187.50 TL |
2 Taksit | 93.75 TL | 187.50 TL |
3 Taksit | 65.00 TL | 195.00 TL |
4 Taksit | 49.22 TL | 196.88 TL |
5 Taksit | 39.75 TL | 198.75 TL |
6 Taksit | 33.44 TL | 200.63 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 187.50 TL | 187.50 TL |
2 Taksit | 97.50 TL | 195.00 TL |
3 Taksit | 65.63 TL | 196.88 TL |
4 Taksit | 49.69 TL | 198.75 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 187.50 TL |
Havale / Eft | 187.50 TL |
Posta Çeki | 187.50 TL |
Kapıda Ödeme | 202.50 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +15,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Reklamcılık ve Manipülasyon - Yalçın Çetinkaya - Büyüyen Ay Yayınları
İlk baskısı 1992 yılında yapılmış olan bu eser Türkiye’de alanında yazılmış ilk Türkçe reklamcılık eleştirisidir. İşin ilginç yanı, bu kitap o sıralarda Türkiye’nin “muteber” reklam ajanslarında 20 yaşında reklam yazarlığına başlayıp çalışmakta olan “içeriden” bir reklam yazarı tarafından kaleme alınmıştır.
“İçeriden bir reklam yazarı” olarak reklamcılık hakkında böyle bir eleştirel kitap yazmış olmam, yakın çevrem tarafından pek hoş karşılanmamış ve “insan ekmek yediği bir sektörü böyle eleştirir mi?” gibi sorulara ve karşı eleştirilere mâruz kalmıştım. Fakat reklamcılık eğer eleştirilecekse, reklamcılığı bilen birileri tarafından eleştirilmelidir. Hayatında hiç reklamcılık yapmamış birinin de reklamcılık eleştirisi yapması doğru ve aynı zamanda ahlâkî olmayacaktır
Kitabın yazıldığı günden bu yana değişen hiçbir şey yok. Değişen şey, teknolojik yenilikler, çeşitlenen, zenginleşen görsel efektler. Reklamcılar da bu imkânları olabildiğince kullanıyorlar. Dolayısıyla kitap, ilk günkü tazeliğini koruyor. Reklamcılık sektörünün kadîm kurbanı ve tabiri “tüketici hedef kitle”dir ve bugünlere kadar “hedef” olmaktan da kurtulabilmiş değil. Bizim geleneksel pazarımızda eski tabirle “müşteri” dediğimiz insanlar, modern reklamcılık ve pazar anlayışında maalesef “kitle”ye dönüşmüş durumda. Hem de “tüketici hedef kitle”ye! 1980’lerde insanlar reklam ve reklamı yapılan ürün konusunda şöyle düşünürlerdi: “ürün kaliteli değil ve satmıyor ki reklam yapılıyor”. Hem reklamı yapılan ürüne, hem reklama ve hem de reklamcıya bir güvensizlik söz konusuydu. Şimdi ise tersine, bir ürünün reklamı yapılmıyorsa kalitesiz ve sıradan olduğuna hükmediliyor ve “reklamlarını görmedik… demek ki kaliteli bir ürün değil” deniliyor. Reklamcılık yapanlar ise “yaratıcılık gerektiren bir işiniz var” denilerek takdir ediliyor.
Musikiye dair kıymetli yazılarıyla tanıdığımız Yalçın Çetinkaya’nın bu eseri hayatımızın bir parçası olmuş reklama okurlarımızın eleştirel bir perspektiften bakmalarına bir katkı sunması dileğiyle.