Şahmerdan - Sait Faik Abasıyanık - Everest Yayınları
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 100.00 TL | 100.00 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 100.00 TL |
Havale / Eft | 100.00 TL |
Posta Çeki | 100.00 TL |
Kapıda Ödeme | 115.00 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +15,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Şahmerdan - Sait Faik Abasıyanık - Everest Yayınları
Sait Faik Abasıyanık, yalnızca 48 yıl süren ömrüne sonsuzlukta yankılanan eserler sığdırdı. Baktığı her görüntüde, her canlıda, tabiatta, insan ruhunda, bir martıda, bir balıkçının ellerinde ya da bir köy kahvesinde hep hikâyeyi aradı ve buldu. Henüz lise yıllarında eline aldığı kalemi, ölümüne dek bırakmadı. İnsanları güzelliklerle dolu bir dünyada görme arzusunu, tüm tazeliği ve canlılığıyla okuruna hissettirdi.
Çağdaş Türk öyküsünün kurucu isimlerinden Sait Faik Abasıyanık’ın yayımlanan üçüncü öykü kitabı Şahmerdan’ın ilk baskısı 1940 yılında yapılmıştır. Zaman içinde farklı yayınevleri tarafından hazırlanan edisyonlarıyla son halini alan Şahmerdan, içinde yer alan “Çelme”, “Mahpus”, “Projektörcü”, “Francala mı, Ekmek mi?”, “Zemberek”, “Köy Hocası ile Sığırtmaç” gibi öykülerle öne çıkmıştır ve yazarının klasik haline gelmiş kitapları arasındadır.
Ahmet bazı akşamları “Francala mı, ekmek mi?” diye yeniden düşünmemesi için tam bir sene tütün ve piyango bayisi Recai Bey’in elinden her akşam bir francala alıp yedi. Yemeseydi hali fena idi. Ama gene de aklından böyle düşünceler hiç eksik olmadı: Bereket kıştı. Recai Bey francalasını veriyor, rüzgâr zaten dökülen elbiselerinde onu çırılçıplak imiş gibi üşütüyordu; bereket versin!..