Terörizm, tek başına ne şiddet, ne zor kullanma, ne de kargaşa çıkarmaya yönelik bir harekettir.Zor kullanmak yolu ile yeni bir düzen oluşturmak anlamını içerir.Bu anlamda terörizme politik tedhişçilik de denilebilir.
Uzmanlar, cahillerin daha çok şiddet yanlısı olduğunu, modern toplumlarda ise terör öğesinin daha zayıfladığını belirtiyorlar. Emeğin değerinin ucuzlaması, dengesizliklerin yüksek boyutlara ulaşması(sosyal dengesizlikten ötürü), işsizlik, geçim sıkıntısı, bazı ailevi sebepler, din ve etnik özellikler teröre kaynak teşkil edebiliyor.Terör, sadece gelişmekte olan ülkelerin baş ağrısı olmaktan çıkıp, 11 Eylül 2001de ABDde de kendini gösterince, refah seviyesi yüksek ülkeler birden durumun ciddiyetini anladılar. Terörizme karşı amansız bir mücadele başladı. Öyle bir mücadele ki, ABDli bazı güçlerin PKKyı desteklemesine kadar giden anlaşılmaz bir mücadele...
PKK, faaliyetleri, yapılanması ve oluşumuyla Türkiyedeki en kanlı, en geniş kapsamlı ve kirli örgüt olma özelliğini halen korumaktadır. ABDden, AB ülkelerine, Irakın kuzeyindeki emperyalist güçlerin kontrolündeki Kürt aşiret liderlerine kadar uluslar arası desteğe sahip olan bu örgütün katliamları sonunda Türkiyeyi yönetenleri daha sert tedbir almak zorunda bırakmıştır. Artık söz bitmiştir. Kuzey Irak harekatı gündemden çıkıp eyleme dönüşmelidir. Dileğimiz, Türkiye Cumhuriyetinin Misak-ı Milli sınırlarını ciddi bir emniyet altına alması ve emperyalist güçlere artık bir Türk gibi davranılması gerektiğini göstermesidir.