Muhtıradan Darbeye - Ertuğrul Günay - Literatür Yayıncılık
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.40 TL | 140.40 TL |
2 Taksit | 70.20 TL | 140.40 TL |
3 Taksit | 48.67 TL | 146.02 TL |
4 Taksit | 36.86 TL | 147.42 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.40 TL | 140.40 TL |
2 Taksit | 72.31 TL | 144.61 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.40 TL | 140.40 TL |
2 Taksit | 70.20 TL | 140.40 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.40 TL | 140.40 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.40 TL | 140.40 TL |
2 Taksit | 70.20 TL | 140.40 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.40 TL | 140.40 TL |
2 Taksit | 70.20 TL | 140.40 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.40 TL | 140.40 TL |
2 Taksit | 70.20 TL | 140.40 TL |
3 Taksit | 48.67 TL | 146.02 TL |
4 Taksit | 36.86 TL | 147.42 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 140.40 TL |
Havale / Eft | 140.40 TL |
Posta Çeki | 140.40 TL |
Kapıda Ödeme | 150.40 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +10,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Muhtıradan Darbeye - Ertuğrul Günay - Literatür Yayıncılık
“Bu olağanüstü dönemde...” tümcesi, Türkiye siyasetinin en çok kullanılan kalıplarından biri, belki birincisidir. Gerçekten Türkiye Cumhuriyeti tarihi, bir anlamda olağanüstü olaylar ve dönemler tarihidir.
Bu kitap Türkiye’nin son yarım yüzyılının başında böyle bir döneme, 1971-1982 arasında yaşananlara ışık tutmayı amaçlıyor. Bu -yaklaşık- on yıl, 12 Mart 1971 Muhtırasıyla başlayan, 12 Eylül 1980 Darbesi’ne uzanan, nihayet 1982 Anayasası’yla süreklilik kazanan ‘gerçekten olağanüstü’ bir dönem.
“… 12 Mart 1971 Muhtırası anayasanın öngördüğü reformların gerçekleştirilmesinden söz ediyordu; oysa bu alanda hemen hiç adım atılamadı. Tam tersine, rejim otoriterleşti; hak ve özgürlüklere kısıtlamalar getirildi.
12 Eylül 1980 darbesi ise, binlerce insanın canına kıyıldığı tuzakların acımasız ortamında anayasayı bütünüyle yürürlükten kaldırdı. Cuntanın keyfince oluşturulan ‘Danışma’ Meclisi, son şeklini 5 generalin verdiği yeni bir anayasa hazırladı. Özgürlükleri ve örgütlenmeyi devlet için tehlikeli sayan yeni metin, karşı görüşlerin yasaklı olduğu bir kampanya sonunda ezici çoğunlukla kabul edildi.
Böylece, 12 Mart 1971’de çıkılan yolun sonuna gelinmiş oldu; ülke, yöntemi, felsefesi, dili, içeriği 1961’in çok gerisinde yeni bir hukukla yönetilmeye başlandı.
20. yüzyılın son çeyreğinde yürürlüğe giren bu metin, süreç içinde bazı değişikliklere uğradı. Ancak Türkiye siyaseti, evrensel demokrasi ilkelerine uygun, çoğulcu, katılımcı, bütünüyle yeni bir ‘toplumsal sözleşme’ yapmayı başaramadı.
Siyasetin onyıllardır süregelen bir vahim ihmali, Türkiye’yi, 21. Yüzyılın ilk çeyreğinde daha da geriye dönük arayışlar ve ‘buyruğu hukuk sanan’ otokratik anlayışlarla yüz yüze getirdi…”